İslamiyet'ten Önce Arabistan'da Hayat Nasıldı?
Arap yarımadası konum olarak Asya'nın güneybatısında, Afrika'nın kuzeydoğusunda bulunmaktadır. Arap yarımadasının çoğunluğu çöllerden oluşmaktadır. Üç tarafı denizlerle çevrili olan Arap yarımadasındaki ülkeler; Bahreyn, Kuveyt, Suudi Arabistan, Yemen, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'dir. Kızıldeniz, Basra körfezi, Umman Denizi, Hint Okyanusu, Suriye ve Filistin de yarımadayı çevrelemektedir.
İslamiyet'in kabulünden önce Arap yarımadasında Himyeri, Main, Nebat, Sebe, Tedmür, Gassani ve Hire gibi çok sayıda bağımsız devlet kurulmuştur. Arap yarımadasının en önemli şehri Mekke'dir. Mekke şehrin ileri gelenleri tarafından yönetiliyordu.
Araplar yaşam koşullarına göre iki kısma ayrılmışlardır. Bedeviler ve Medeniler. Bedeviler, göçebe bir hayat sürmüşlerdir. Halkın büyük bir kısmı bedevidir. Basit el sanatlarıyla uğraşmışlardır. Medeniler ise yerleşik hayatı olanlardır. Az da olsa bir kısım medeni olarak Arabistan'da varlığını sürdürmüştür. Medeniler tarım ve hayvancılıkla uğraşmışlardır.
Arapların inançlarına gelecek olursak İslamiyet tüm dünyaya yayılmadan önce Arapların büyük çoğunluğu putlara tapardı. Bu putları Kabe'ye koyup, her yıl hac zamanı ziyarette bulunurlardı. Dini inanç olarak Musevilik, Hristiyanlık ve Hanif dinleri bölgeye hakimdi. Kız çocuklarına hiç değer verilmiyordu diri diri toprağa gömülüyordu. Kölelere hiçbir hak tanınmıyordu. Erkekler birden fazla kadınla nikah kıyabiliyordu. Cehalet ve zulüm hakimdi.
Bütün bu korkunç ve karanlık günler 571 yılına kadar sürdü. Yani Yüce Allah'ın habibim diye hitap ettiği Hz. Muhammed (s.a.v)'in doğumuyla sona erdi. O'nun doğumuyla İran Kralı Medayin'in sarayındaki sütunlar yıkılmış, Mecusilerin bin yıllık ateşi sönmüştü. O'nun doğumuyla Save (Taberiyye) gölü batmış,bin yıldır kurumuş olan Semave deresi dolup taşmıştır. Kabe içindeki putlar paramparça olmuştu.
İslamiyet'in kabulünden önce Arap yarımadasında Himyeri, Main, Nebat, Sebe, Tedmür, Gassani ve Hire gibi çok sayıda bağımsız devlet kurulmuştur. Arap yarımadasının en önemli şehri Mekke'dir. Mekke şehrin ileri gelenleri tarafından yönetiliyordu.
Araplar yaşam koşullarına göre iki kısma ayrılmışlardır. Bedeviler ve Medeniler. Bedeviler, göçebe bir hayat sürmüşlerdir. Halkın büyük bir kısmı bedevidir. Basit el sanatlarıyla uğraşmışlardır. Medeniler ise yerleşik hayatı olanlardır. Az da olsa bir kısım medeni olarak Arabistan'da varlığını sürdürmüştür. Medeniler tarım ve hayvancılıkla uğraşmışlardır.
Arapların inançlarına gelecek olursak İslamiyet tüm dünyaya yayılmadan önce Arapların büyük çoğunluğu putlara tapardı. Bu putları Kabe'ye koyup, her yıl hac zamanı ziyarette bulunurlardı. Dini inanç olarak Musevilik, Hristiyanlık ve Hanif dinleri bölgeye hakimdi. Kız çocuklarına hiç değer verilmiyordu diri diri toprağa gömülüyordu. Kölelere hiçbir hak tanınmıyordu. Erkekler birden fazla kadınla nikah kıyabiliyordu. Cehalet ve zulüm hakimdi.
Bütün bu korkunç ve karanlık günler 571 yılına kadar sürdü. Yani Yüce Allah'ın habibim diye hitap ettiği Hz. Muhammed (s.a.v)'in doğumuyla sona erdi. O'nun doğumuyla İran Kralı Medayin'in sarayındaki sütunlar yıkılmış, Mecusilerin bin yıllık ateşi sönmüştü. O'nun doğumuyla Save (Taberiyye) gölü batmış,bin yıldır kurumuş olan Semave deresi dolup taşmıştır. Kabe içindeki putlar paramparça olmuştu.
Yorumlar
Yorum Gönder