Mevlana Celaleddin Rumi Moğol Ajanı Mıydı?


Mevlana Moğol ajanı mıydı?

Mevlana Celaleddin Rumi Anadolu'da yetişen, sevgi ve hoşgörü ile anılan herkesin benimsediği bir mutasavvıftır. Böyle bir zatın Moğollar gibi istilacı, yıkıcı bir milletin ajanı olmasını düşünmek bile tahayyül edilemez.

Peki bu söylenti nereden çıktı?

Moğolların Anadolu topraklarına girişine kadar, yönetim Türkiye Selçukluları'ndaydı. Mevlana başta olmak üzere pek çok alim ve düşünür Anadolu'nun parlayan bir yıldıza dönmesini sağlamışlardır.

Babıali isyanı ve taht kavgalarını fırsat bilen Moğollar Anadolu'ya girme kararı almışlardır. Cengiz Han ile başlayan Moğolların Anadolu'ya ilerlemesi hızla devam etmekteydi. Bu ilerlemenin sonunda Cengiz Han Anadolu'ya gelmişti. Selçuklular'ın sultanı ise Gıyaseddin Keyhüsrev idi. Gıyaseddin Keyhüsrev Moğol ordusu karşısında direnememiş ve Anadolu'yu Moğollara bırakmış.

Anadolu'yu da alan Cengiz Han, yönetimi Baycu Noyan'a bırakmıştır. Baycu Noyan da Anadolu'daki diğer bölgeleri almaya devam etmiştir. Konya'da bulunan Mevlana'nın çevresinde bulunan alimler ise aralarında yurtlarını terk etmemeyi, savaşıp karşı durmayı kararlaştırmışlardır. Bunu duyan Mevlana Celaleddin Rumi ise Moğollara karşı gelmemeyi onların gayrimüslim olmadıklarını ileri sürmüştür. Moğolların yalnızca gafil insanlar olduklarını eğer topraklarımızda onlara yer verirsek Moğolların ilerde müslüman olacağını söylemiştir. Moğolların dini inançlara olan saygısından bahsetmiştir. Dîvân-ı Kebîr’de geçen, “Siz onlara (Moğollara) baktığınızda kafirleri görüyorsunuz, ben ise geleceğin müminlerini.” sözü bu bağlamda karşılığını bulduğu gibi, Azerbaycan ve İran muhitlerinde oluşan Moğolları, hidayet ışığını bekleyen cahiller olarak görme algısını da yansıtmaktaydı.

On yıl süren Baycu Noyan’ın sessizliğini bozan bir gelişme yaşanmıştı. Selçuklu vezirlerinden Fahreddin Ali, Baycu’ya karşı Batu Han’dan yardım istemiş, ittifak teklif etmişti. Bu anlaşmayı duyan Baycu Noyan yeniden öfkelenmişti. Fakat onu tekrardan Anadolu’ya sevk eden başka bir gelişme daha yaşanmıştı.

Moğol istilasının ikinci daha güçlü ve kalıcı olan hamlesi başlamak üzereydi. 1255 yılında Moğol İmparatoru Möngü Han, Cengiz’in dört torununu toplamış ve fethedilen toprakları aralarında bölüşmüşlerdi. Bu taksim uyarınca Hülagü Han’a da imparatorluğun batı toprakları düşmekteydi. Baycu Noyan da yeni hükümdarın gözüne girmek için Konya'yı hedef alıp, fetihlere başlamıştır. Aras üzerinden Anadolu’ya giren Baycu Noyan, Erzurum’dan Aksaray’a kadar tüm şehirleri tahrip
ederek ilerleyişini sürdürmüştü. Hazırlıklarını tamamlayan Selçuklu ordusu da Aksaray’a doğru ilerlemeye başlamıştı. Ramazan’ın 23’ünde 656 senesinde (1256) iki ordu Aksaray önlerinde karşılaşmışlardı. Yapılan savaşta Selçuklu ordusu ağır bir yenilgiye uğramıştı. İzzeddin Muhammed
başta olmak üzere Selçuklu vezir ve komutanlarının büyük bölümü hayatını kaybetti. Bozgun haberi Saray’a ulaşınca Sultan ve hanedan mensupları hazineyi de yanlarına alarak Konya’dan kaçtılar ve Alâiye Sarayı’na sığındılar. 1243 Kösedağ Savaşı'ndan da daha ağır bir yenilgi olmuştu.
Baycu Noyan Konya'da vakur bir şekilde ilerlerken Konya halkı da çaresizlik içinde Mevlana'ya koşmuşlardır.Daha sonra ise Eflâkî’ye ait Menâkıbu’l Ârifîn‘de geçen bir menkıbede Baycu Noyan’ın askerlerine dönerek, keramet gösteren Mevlânâ için “Bu gerçekten kutsal bir adam, her şehirde böyle bir adam olsaydı, bunlar bize asla yenilmezlerdi; bu adamın gazabına uğramamak lazım” dediği ve şehri muhasara etmekten vazgeçtiği rivayet edilir.

Bu sebeplerledir ki Mevlana için Moğol ajanı demişlerdir. Oysa Mevlana'nın Moğol ajanlığıyla hiçbir alakası yoktur. Sadece Selçuklu Sultanı Gıyaseddin Keyhüsrev'in Moğollar ile ilgili aldığı kararı desteklememiştir ve desteklememekte de haklı çıkmıştır. Mevlana Moğollar'a cahil ve gafil toplum diye hitap etmiştir. Bir süre sonra Moğolların da Müslümanlığı seçeceklerini öngörmüştür. Tarih kaynakları da Mevlana'nın doğru bir strateji uyguladığını açıkça göstermektedir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İslamiyet'ten Önce Arabistan'da Hayat Nasıldı?